ESKİŞEHİR YÜKSEK HIZLI TREN
Doğu Ekspresine doğru son 3 adım: Eskişehir’den yüksek hızlı tren, Irmak İstasyonuna aktarma ve işte: Doğu Ekspresi, 3-2-1! Biz Bursa’dan Ankara’ya ulaşabilmek için Eskişehir’i tercih ettik, çünkü Elsa oradaki Masal Şatosu’nda yaşıyordu (Masal şatosu yazısını okumak için: Tıklayınız) :))) Yani çoktan seçmeli (!) bir tercih olarak rotamızı Eskişehir üzerinden oluşturduk. Siz Bursa’dan Bozöyük/Bilecik üzerinden daha kolay bir ulaşım sağlayabilirsiniz. Eskişehir-Ankara arası yüksek hızlı tren biletlerimizi TCDD’in online bilet satış sayfasından (Tıklayınız) gidiş ve dönüş ayrı ayrı aldık. Çünkü dönüş tarihimiz Nisan ayının ilk gününe denk geldiği için bilet satış sayfasında yeni ay satışları açılmamıştı. Gidiş-dönüşü bir alırsanız indirimli alıyorsunuz. Biz kişi başı 31er TL ödeme yapmış olduk. Bir kişi Yüksek Hızlı Tren gidiş dönüş pulman /ekonomi 24.50+24.50den 49 TL.
Masal Şatosu’ndan çıkıp tren garına geldiğimizde seferimiz için bir saatlik zamanımız vardı. Tam da istediğimiz gibi trene binmeden önce vaktimiz kalmıştı. Çünkü Eskişehir’e gelip de çiğbörek yemeden dönmek veya trene binip gitmek olmazdı. Elbette biz de İstasyon Caddesi üzerindeki meşhur Seda Çiğbörek’ten (0222.233.5152) çiğböreklerimizi alıp trenimizi çiğbörek yiyerek beklemeye başladık. Her bir lokmada aklımdan geçen “tatar olmak bir harika dostum”du :)) diyeceğim ama galiba çiğböreği sevmeyen artık çok az kişi var, hele bir de marifetlisinden yapılıp yendiğinde, ohhh misss misssss.
İstanbul’dan gelen yüksek hızlı tren ile Eskişehir Tren Garı ile Ankara Yeni Tren Garı arasını yaklaşık 1,5 saatte aldık. Yolculuğumuz gayet konforluydu. Bu konfor biraz da yorulduğumuz için biraz da hamurişlerini hüplettiğimiz için yolun yarısını şekerleme yaparak geçirmemizden kaynaklandı. Yani mutluluk ve huzur içinde insanın :) Tren kalabalık ve birkaç koltuk hariç tam dolu olmasına rağmen sessizdi. Yolcuların kimi kulağında kulaklık müzik dinliyor, kimi telefonu ile internette sörf yapıyor, kimi kitap kimi gazete okuyor kimi de bizim gibi uyukluyordu:) Yolcuların çoğunluğunu gençler ve kısa mesafe yolcuları oluşturuyordu. Bizim gibi çantası fazla olan az yolcu vardı.
Tren, istasyonlar arası ara ara hızlanıp ara ara düşük hızlı gidiyordu, sürekli yüksek hızda gitme durumu yoktu. Bu durumda fiziksel yapının yanı sıra rayların eski ve yeni olmasından kaynaklanıyormuş Gerçi bu bizim için pek önemli değildi. Çünkü niyetimiz biraz sonra bineceğimiz Doğu Ekspresi (Okumak için: Tıklayınız) ile trenler arası farkı yaşamaktı. O nedenle de Ankara’ya doğrudan ulaşmak yerine Eskişehir aktarmalı gitmeyi tercih ettik.
Tren, pulman vagonlar olarak günlük ulaşıma yönelik hizmet veriyor. Pulmanlar, uçaklardaki gibi ekonomi ve business sınıf olarak ayrılıyor. Ayrıca bir de içindeki büfeden oluşan yemek vagonu bulunuyor. Biletinizi alırken yemekli ve yemeksiz alabiliyorsunuz. Yemekli alırsanız yemek vagonunda tabldot gibi önceden hazırlanıp paketlenmiş bir çeşit yemek (kahvaltı veya ana yemek) size getiriliyor. Yolculukta araçlı hostes ile atıştırmalık ve içecek satışı yapılıyor. Bavullarınızı vagona girişte sağ ve sol taraflarda ayrılan alanlara bırakıyor ve daha sonra koridordan ilerleyerek yerinizi buluyorsunuz. Her yolcunun ayrıca tepe bagajı da bulunmakta.
Business sınıfındaki pulmanda ise konfor daha ön planda. Daha geniş ve daha lüks döşemeli koltuklar 2 yan yana koltuk arada koridor ve daha sonra tekli koltuk düzeninde yerleştirilmiş durumda. Ekonomi sınıfındaki pulmanda, koltuklar otobüslerdeki gibi dizi dizi dizilmiş durumdalar. İkişerli koltukların arasından bir koridor geçiyor. Koltuklar geniş ve rahat. Yerinizde ihtiyacınız durumunda kullanmanız için otobüslerdeki gibi öndeki koltuğun sırtına monteli açılır kapanır bir sehpanız bulunuyor. Vagonun ortasında ise ikişerli koltuklar birbirine yüz yüze bakacak şekilde dörtlü olarak gruplandırılmışlar ve ortalarında ayaklı dar bir masa bulunuyor. Biz gidiş – dönüş biletlerimizde bu koltukları aldık. Daha geniş bir alanda daha rahat bir yolculuk geçirdik.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder