Belki bu sefer gelincik tarlalari karsilamadi beni giriste; ama dallari incirlerle dolu incir agaclari uzaniyordu yol boyunca…
Her seferinde oldugu gibi :) bu sefer de goz hakkini atlamak olmazdi… Gozumuze kestirdigimiz agaclarin onundedurduk ve bize yakin olan incirleri topladik… Yedik afiyetle:)
Gecen sefer yarimadayi adaya donusturen gol sulari cekilmisti yazin sicakligindan...
Aglayan cinarin bulundugu yerdeki koprunun altinda Apolyontun sulari yoktu… Kisin, “hele siz yazin bir gelin de gorun bu sulardan eser kalmiyor, sular cekiliyor ve koprunun alti kuruyor, biz de otopark yapiyoruz kuruyan alani” dedikleri gibi olmustu… Koprunun her iski tarafindaki duvarlardan sularin ne kadar cekildigini kisin yaptiklari izlerden anlayabiliyorsunuz…
Baska bir havasi olmus bu sefer Golyazimin. Bazi balikci tekneleri kopruye yakin yere cekilmisler…
3er 5er yan yana dizilmisler…
Su belki yoktu ama piril piril bir gunes bizimleydi ! Yine koyun icinde ufak bir tur… Olmazsa olmazdi… Bu sefer farkli sokaklardi.. Guzelim yaz mevsiminden dolayi cocuklar her yerdeydi… Bisiklete binenler, birbirini kovalayanlar, kedi pesinde kosanlar, buyuklerine yetismeye calisan kardesler, onlari atlatmaya calisan ağabeyleri ablalari… Ortadaki evin bahcesinde toplanan, ellerinde kiminin danteli kiminin de kisa hazirlik olsun diye basladigi orguleri olan komsu kadinlar…
Sokaklarda farkli bir aktivite vardi ! Kisa hazirlik salca yapiliyordu ! Tum komuslar cikmislar disariya… Kilolarca domatesler, kilolarca biberler… Hazirliklar yapilmis 1-2 gun onceden… O gun kaynatmadaymis sira… Kocaman kazanlar ! Sokakta kipkirmizi bir goruntu ! Muazzam bir goruntu… Bayildim ! Nasil huzurlu bir ortam, anlatamam. Komsular cikmislar sokaga… Atesi yakmislar… Uzerine koymuslar artik yillarin karartigi kocaman kazanlari… Iclerini doldurmuslar 1-2 gun onceden salcaya hazirlik yapmaya basladiklari domates soslarini … Kocaman kureklerle karistir dur, karistir dur, karistir dur :) O sosaktaki tum komsular paylasacak aralarinda daha sonradan yaptiklari domates ve biber salcalarini…
Bir baska farkli aktivite ise; Ramazan’a hazirlik ! Evlerin alt kisminda yine toplanmis komsular… Hazirlamislar sac ocaklarini… Yufka hazirliyorlar ! Kimi hamuru yoguruyor, kimi yufka olarak aciyor, kimi pisiriyor, kimi de sacin altindaki atesi kontrol ediyor ! Mis gibi kokuyordu, misss !
Bu ekip 15er gun arayla degise degise bir suredir beldede faaliyet gosteriyormus… Konaklama koy evlerinde karsilaniyormus, kendilerine atolye tahsis edilmis, malzemeler sponsorlardan… Koylulerin misafirperverligine diyecek soz bile yok ! Ohh gel keyfim gel :)
Ben Nancy ve Dorien ile tanistim. Biri Bogazici, digeri ise Kentucky Universitesindendi. Nancy Golyazi’da gun batiminin cok guzel oldugunu anlatti ve bunu renkli cam parcalari ile bir evin duvarina aktaracagindan bahsetti. Boyutlari farkli bir cok farkli renkli cam parcalari ile golu, dagi, gokyuzunu ve gunesin batisini resmediyordu. Dorien ise, ic kismi yeraltina dogru inen bir tuneli barindiran surun icine koyacagi ve dileklerimizi kagida yazip icine atacagimiz bir dilek mabedi yapiyordu. Ve bendeniz firsattan ve tekliften istifade hemen cantamdan cikardim kalemimi, ufacik kagida kargacik burgacik yazdim bir-iki dilegimi ve Dorien’e verdim. O da eserini bitirdikten sonra benim kagidimi icine atacak… Gerceklestiginde size haber veririm ! :))
Baska bir ekipte surlarin cikintilarina adam figurleri yerlestirmis… Sokakta yuruyorum… Daracik bir sokak… Hafif meyilli, yokus asagi… Sol tarafimda yikilmis surlar var… Soyle bir bakiyor… Arada birseyler goruyorum… Alcidan sanirim emin degilim. Diyorum yaf ne bunlar… Sonra iyice bir baktim ki ! :) Cok guzel ! fark edince gulmekten alamadim kendimi… Insan figurleri.. Ufak… Boyutlari olsa olsa guvercin kadar… Taslarin arasinda durup size bakiyorlar ! Kimi uzanmis, yatiyor. Kimi ayaklarini sarkitmis, oturuyor. Kimi dayanmis tasa. Kimi ayakta durmus. Minicik insanlar… Cok sevimliydiler.
Onceki yazim da koyun balikci koyu oldugunu anlatmistim. Bu tema da cok guzel vurgulanmis bu yaz calismalarinda. Kosedeki bir evin yan duvarina minik minik aglardan bir pano yapilmis. Her bir gozde balikciliklar ilgili bir obje; olta uclari, misine…Onceki yazim da koyun balikci koyu oldugunu anlatmistim. Bu tema da cok guzel vurgulanmis bu yaz calismalarinda. Kosedeki bir evin yan duvarina minik minik aglardan bir pano yapilmis. Her bir gozde balikciliklar ilgili bir obje; olta uclari, misine…
Zaten hemen hemen her bir sokakta kose donuslerine denk dusen evlerin karsilasacaginiz duvarina Golyazi’yi yada Apolyont Golu’nu gosteren farkli farkli poster boyutlarinda buyuk resimler, fotograflar asilmis. Koylulere sordum; cok guzel olmus, siz ne dusunuyorsunuz? Memnunlar, hem de nasil memnunlar !
Koy turunu tamamladiktan sonra, yine bir koy kahvesinde cayimizi yudumluyoruz… Uzumlu kurabiyelerimiz eslik ediyor bu sefer bize…
Gun batimini da yakaladiktan sonra direklere kurulmus leylek yuvalarina ve son kez de kiliseye bakarak donus icin koyuluyoruz yola…
Sevgiler !
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder