Pazar, Şubat 04, 2007

Kurekli Selalesi / Kentorman

Kurekli Selalesi / Kentorman
Hava ayaz mi ayazEllerim ceplerimde
Bir turku tutturmusum
Duyuyorsun degil mi?
Calacak bir kapim yok
Mutluluga hasretim
Artik sokaklar benim
Goruyorsun degil mi?
Zaman akmiyor sanki
Saatler durmus bugun
Sonsuz yalnizligimda
Bir tek sen varsin bugun
Ya don bana artik
Duyuyor musun beni?
Ya cik git dunyamdan
Anliyorsun degil mi?
Bir resmin kalmis bende
Tam ortadan yirtilmis
Hani siyah kazakli
Biliyorsun degil mi?
Gozlerimden suzulen
Bir kac damla anida
Senin sicakligin var
Anliyorsun degil mi?

Subatin ilk haftasindayiz. Yeni yil ne kadar cabuk geldi de; Bir ayini bitirdik biz. ne zaman oldu, hangi kasla goz arasinda biz koca bir ayi bitirdik de yeni bir aya basladik? Pazar gunumuzdeyiz... Hava soguk... Kar yok, uc-bes gun once vardi, taze bitti:) geriye ayaz kaldi... Sabah evden cikip sabah serinligini hissedip ardindan da yuruyuste ayazi yiyince Baris Manco’nun bu sarkisi aklima geldi... Yuruyus boyunca hep aklimdaydi... Hava ayaz mi ayaz... Ellerim ceplerimde... Bir turku tutturmusum... Duyuyorsun degil mi?...

Sabah macerali basladik gune... Aslinda kaybolmamiza pek imkân olmayan yerde kaybolduk... Hadi cumleyi biraz hafifletelim, yolu bulamadik yada yollari karistirdik diyelim:):):) Boyle diyelim ki; en on araba olarak diger ekibin oklarini fazla uzerimize cekmeyelim... Hahhahaha, gerci inanilmaz keyfiliydi! o yol mu, bu yol mu, yok yok o giristi kacirdik, hayir o giris degil burayi gececegiz sonra sapacagiz, simdi duz gidelim kesin buluruz, yol ikiye ayrilacakmis saga ve sola diye biz sola donecekmisiz, aaa yoksa biz ana yola tekrar mi iniyoruz, saga mi sapacaktik solmuydu, e bu ust gecite dumduz gelerek de ulasabilirdik, hayir hayir!!! duz degil iste bu araaaa cabuk saga donnnn :))) inanilmazzz keyifli dakikalardi... Gerci bu durum takip eden aractakiler ve ozellikle suruculer icin nasil bir durumdu bilemiyorum, ama bizim icin (bizim surucumuz de haric elbette!) kahkahalarin havada ucustugu bir kaybolmaydi!

Simdi ben size nasil bir on bilgi verebilecegim ki bu durumda! Nasil tarif edecegim siz de gidin, gorun, gezin, keyfini surun, Veni Vidi Vici deyin nasil diyecegim :)

Tamam! Hadi baslayalim... İstikamet: Delicay’in aktigi Kurekli Selalesi / Kent Orman! Yon olarak ilimizin dogusundayiz, Kestel tarafina dogru ilerliyoruz...
Hamamlıkızık Koyu tarafina ulasacagiz... Buradaki koylerle ilgili kisa bir bilgiyi baska bir gezi notunda anlattigim icin suan tekrardan anlatmiyorum. Ama isterseniz Bkz: Saitabat Selalesi. Sehir merkezine yaklasik 14 km, Ankara Asfaltina ise yaklasik 4 km mesafede... Ozel Not: Bu mesafeler bizim icin bir kac katina cikmis olabilir! :) Yookk, yookkk ! kaybolduk demeyecegiz, sabah hem trafik kesfindeydik, yogun mu degil mi diye, hem de acaba kac sokak yada yoldan giderek nereye ulasabiliriz diye cevre kesfindeydik:) Kaybolmadikkkk yani... Hahhahaha... :):):)

Nasil gidiyoruz? Ankara Yolunda ilerlerken derenin oldugu yeri gordugunuzde, hani yol boyunca asfalt iki kez kesiliyor dere yatagindan dolayi, iste dere yatagini goruyorsunuz ve oradan saga sapip dumduz yukari giderek Kent Orman’a varabiliyorsunuz... Bir yerlerden yine sag-sol yaptik ama; artik o noktada kesinlikle nasil bir yol izledigimizi bilmiyorum... Ulastik bir sekilde... Baska yollar da olabilir tabi... Ama ben ikinciye nasil giderim bilmiyorum :)

Kent Ormana geldik!... Giriste sag tarafta bir alabalik restorani var... Restoranin yanindan duz yukari cikarak basliyoruz heyecanli yuruyusumuze... Ozel Tavsiye: Eger donuste bu restoranda alabalik keyfi yapmayi dusunurseniz, onceden yuruyurusunuzun ortalama ne kadar surecegini soylerek siparisinizi verebilirsiniz, ki geldiginizde baliginizi hazirlamaya hazir olsunlar.

Parkurumuz guzel, fazla zorlayici degil... Ancak dik... Ormanlik bir alan diyerek duz bir parkurda olacaginizi dusunmeyin... Havanin soguklugu, ayazi kendini hissettiriyor... Toprak baslarda nemli, yer yer karli... Ilerledikce ise baslarda karli, yer yer buzlu... Su dinleme bolgesi, kus gozlem alani, asma kopruler, yagmur barinaklari gibi alanlar var... Parkurun baslarinda yoruldugunuzda dinlenmek icin yada ortamin keyfini surmek icin oturabileceginiz banklar mevcut... Bircok noktada harika fotograflar cekebilirsiniz, kadrajiniz oldukca yaratici olacaktir! Bir yaniniz selalenin keskin kanyonu, bir yaniniz ustu karli agaclar olabilir... Havanin soguklugundan midir yoksa mevsimi degildir ondan midir bilmiyorum, kuslara pek rastlamadik... Genel olarak faunadan uzak olduk bu sefer... kayaclar cok guzeldi... Tam kivamindaydi :) Ne devasaydi, ne de ufak tas edasindaydi... Kuzeye bakan yuzleri kalin bir yosun tabakasiyla kaplanmisti nerdeyse hepsinin... Hele hele uzaktan bakinca kaya obeklerine; beyaz kar, kahverengi toprak, arada yesil yapraklar, grili kayaclar, yesil yosuncuklar ve arkada akan bir su! Manzaranin hâyâlini size birakiyorum simdi! Soguyu eklemeyi unutmayin ama imajinizina;)
Bu arada hemen soyleyeyim; Bursa Kent Ormani, Turkiye’nin ilk kent ormani! Piknik yeri, mesire yeri gibi dusunmemek gerek, cunku oyle degil! Yuruyus ve tirmanma parkurlarinin oldugu, habitatin bozulmayip aksine yasam alani olarak rehabilite edildigi bir mekân! Bilenler icin; Botanik Park’in, orman versiyonu! Bursa’nin gidilesi-gorulesi yeri!

Yaklasik 2,5 saat kadar yuruyoruz hatta tirmaniyoruz... Haftasonu sogukta doga ile icice olmak! Kesinlikle guzeldi! Ormanin rehabilite edilmis olmasi yonunuzu bulmaniz icin buyuk avantaj... Agaclar yuksek... Ustleri karli... Karacam, kizilcam, kestane, ardic, kayin, mese... Yer yer yesil yapraklar, uzerleri karla ortulmus yesil yapraklar, yer yer ciplak agaclar, sanki usuyor ve dokunsaniz dallari kirilacak gibi... Toprakta yesermis bir-iki yaprak ve aralarinda bir-iki cicek... Ilerledikce hem bitkilerde hemde kayalarda buzdan olusmus sarkitlar... Tirmanirken zorlanmamaniz ve yonunu kestirebilmeniz icin yer yer agac dallarindan minik merdivencikler... Kolaylastirilmis trekking! Bu harika birsey! Cunku Sansarak gibi kendime saglam bir tas aramak zorunda kalmadim:) Merdivenler dediysem sakin tahta basamaklar dusunmeyin, haksizlik olur! agac dallarindan, yukari dogru cikarken kendinizi sabitleyip guc almaniz icin olusturulmus mesafeli basamaklar bunlar...

Bir suru asma kopru...

Selalenin suyunun aktigi ve karsi tarafa gecmemiz gereken yerlerde ufak kanyonlari atlamak icin yine agac kutuklerinden yapilmis tahta koprular...

Bir kopru latadan yapilmis, digerleri kutuk...

Kutuklerin ustleri karla kapli... Haliyle arada buzlar...

Heidi edasiyla hoplaya ziplaya gecmedik kopruleri:)

Ama Sansarakla kesinlikle kiyaslamayorum, hazir koprulerin varligi muthis! :)

Hedef 80m yuksekten akan Kurekli Selalesi...

Nefes nefese kalarak variyoruz hedefimize...

Varisimizi olumsuzlestirdik! Biraz daha yukariya cikabilirdik ama yol iyice kar kapli oldugu ve buzlandigi icin bu ara kademede durmaya karar verdik. Ki burasi Kurekli Selalesi Seyir Terasi yada Seyir Kulesi...

Bu noktadan sonra geldigimiz ayni guzergâhtan donduk... Oysa hic bir yuruyuste ayni guzergâhtan geri donmemistik... Belki en tepeye ulassak farkli bir yol vardir, bilmiyorum...
Asagiya dogru inis karli, kaygan kisimlari gectikten sonra oldukca kolaydi... Cunku yolu ogrenmistik... Bir de asagiya inisimizde hava biraz daha iliniyordu, toprak kar ve buzdan arinarak nemli bir zemin hale geliyor ve etabi bizim icin kolaylastiryordu. Tabi donuste onceden siparis ettigimiz alabaliklarimizin hazir oldugu dusunmek baska bir hiz katiyordu bize, o ayri! :)

Tirmanis ve inisimiz bittikten sonra giristeki alabalik tesisine gecip hemen soluklaniyoruz... Yanan sominede isindiktan sonra baliklarimizin hazirlandigini ogreniyoruz ve hemen masalarimiza geciyoruz. Yine Ozel Bir Not: Bu bolgede
diger selaleye yaptigimiz gezimizde gunumuzu sonlandirdigimiz alabalik tesisi, bence, daha guzeldi. Neyse efendim, baliklarimizi dinlenerek bir cirpida bitiyoruz... Ve anliyoruz ki; daha hizimizi alamamisiz ve Cumalikizik’a dogru yola koyuluyoruzzzzz :)
Bir baska yerde gorusuruzzz !

Dikkat! Sarkimizi unutmayalim;)

Hava ayaz mi ayaz
Ellerim ceplerimde
Bir turku tutturmusum
Duyuyorsun degil mi?
Calacak bir kapim yok
Mutluluga hasretim
Artik sokaklar benim
Goruyorsun degil mi?
Zaman akmiyor sanki
Saatler durmus bugun
Sonsuz yalnizligimda
Bir tek sen varsin bugun
Ya don bana artik
Duyuyor musun beni?
Ya cik git dunyamdan
Anliyorsun degil mi?
Bir resmin kalmis bende
Tam ortadan yirtilmis
Hani siyah kazakli
Biliyorsun degil mi?
Gozlerimden suzulen
Bir kac damla anida
Senin sicakligin var
Anliyorsun degil mi?

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder