Pazar, Ekim 28, 2007

Bozcaada

Bozcaada

***"Tanri insanlar uzun omurlu olsun diye Bozacada'yi yaratmis" heredot.***
(Bu yazi adaya sadece giris yazisidir, yani adim atma yazisidir! Ataklarimiz devam edecektir!)


Oh be! Hani insanin zaman zaman oh be dedigi anlar olur ya, iste tam oylesinden! oh be! oh be! ohhh be!!! Iyi ki kacip gelmisim buraya bu haftasonu:) Bir Datca tutkunlugum vardi, bir yenisi daha eklendi buna. Datca deyince akan sular durur, tasina-topragina-havasina-denize-gogune biterim ben Datca’nin. Olurum ben Datca yollarinda. Artik Bozacada da asik atacak Datca ile anlasilan:)

Bu yazimda Bozcaada ile ilgili bazi seyler eksik kalacak. Ama akliniz sakin kalmasin, niyetimdir buraya gelmek yine yeniden! Heyecanlariniz yureginizde kalsin bir sonraki ziyaretime kadar...
Nedendir bilinmez, cografyam harita okumam zayifmis demek ki, Bozcada’yi biraz daha asagida dusunuyordum. Duyan da beni ulkeye yeni geldim sanacak, dibindeki adayi kestiremiyorsun diyecek bana. Ama bilmiyorum, haritadaki konumu icin ok ama zihnimdeki koordinatlari biraz daha asagidaydi.

Neyse efendim, “veni-vidi”dir olay! Geldik, gorduk. Ama “vici”leyemedik, henuz yenemedik! 3-5 seferde hakkini veririz bu yazida eksik kalanlarin!

Hava bir gun oncesinden puslu, odum kopuyor yagmur yagacak diye... Anam aslinda yagsa da olur elbette, ama soyle piril piril bir gunesle icime cekmek istiyorum adayi. Sansliyiz ki, sabahtan hava guzele cevirdi.

Bozcaadaya ulasimimiz Canakkale uzerinden oluyor. Canakkale’ye icinde koyu olmadan dogrudan ilce statusunde bagli olan bir ada ilcesi. Hani dort tarafi sularla kapli kara parcasi denir ya; iste ondan burasi! Gelisinizi Istanbul-Tekirdag-Eceabat-Canakkale-Geyikli uzerinden veya Istanbul-Bandirma uzerinden yapabiliyorsunuz. Haliyle alternatif bri baska rotaniz da Bursa uzerinden gelmek. Yollar oldukca guzel, yolculukta herhangibir tatsizlikla karsilasmaniz ekstra birsey olmadikca cok dusuk. Adaya feribotla gecebilmek icin Canakka’lenin Ezine ilcesine geldik, hani su peynirleriyle unlu yer. Ezine’nin Geyikli Beldesine ulasip Geyikli Odunluk Feribot Iskelesi’nde otobusumuzden inip yaya olarak pufur pufur esen ruzgar esliginde feribota bindik. (iste eksikliklerden biri: aractan ayrildigimzidan anlasilmistir ki, adada gece kalamadim, telafisi yakindir.)



O sizimmm sizimmm icinize isleyen ruzgar, kimil kimil hareketlenen ucunu goremediginiz deniz, bulutlarin arasindan goz kirpan gunes, arada bir sesini duydugunuz kaptan, kopuren denizin sesi... icinizi isitan demli bir cay... dertleri ucundaki dumaniyla alip goturen, yanip-bitip-kavrulup-kule dondugunuzu gosterir ucundaki kuluyle bir sigara... anasini satayim bu hayatin modu o an kaniniza isliyor! Adanin buyusunun sarmaya basladigi anlasiyor iste tum ruhunuzu...




Feribot adaya yaklastikca meshur Bozacada Kalesi’nin heybetli silueti beliriyor. Bu kalenin ne zaman kimler tarafindan yapildigi net olarak bilinmiyor. Adanin kuzey burnunda yeralan bu ada; tarih icinde adini hep duydugumuz Venedikliler, Cenevizliler ve Bizanslilar doneminden beri kullanilmaktaymis. Bu gunku seklini ise Fatih Sultan mehmet doneminde almis. En son 1996 yilinda restore edilerek koruma altina alinmis.


Kale yuksek kayalar uzerine yapilmis, girinde kaleyi cepe cevre saran eskiden icinde sularin oldugu anlasilan hendek var. Hani su masallarda olur ya; kalde prensen yasar ve timsahlarin icinde cirit attigi suyla dolu kaleyi cevrelen hendek! Buradan ne anladiniz, hahhaha, kaleye giriste kurdugum dusu:):):) Kalenin giris kapisindan sonra suan kullanilmayan Mendirek ve Deniz isimlerinde iki kapisi daha var.


Kale Ic ve Dis kale olmak uzere iki bolumden olusuyor. Kale icinde cephanelik, kuyu, tabya, revir, cami, zindan vb kalintilari var.

Kaleyi bir de biz fethettikten sonra, Bozcada’nin meshur rum sokaklarina dikiyoruz gozumuzu. Adanin kucuklugune ragmen sokaklari beklenmeyecek bir guzellik sunuyor. İki-uc katli evler...


Pencerelerinden, cam kenarlarindan, catilarindan, duvarlarindan yani hemen hemeen yerlerinden ya bir sarmasik asagiya kadar uzaniyor yada cicekler sarkiyor. Hep soyluyorum denizin verdigio enteresan felsefe, ada insanlarini bambaska yapiyor. Buradaki ada insanlari da cok tatliydilar. zaten kendileri de farkinda, Bozacada insani olduklarinin:)




Ada da sadece 2 mahalle var, dusunsenize ne kadar enteresan! Cumhuriyet Mahallesi; ki Rum mahallesi burasi ve digeri Alaybey mahallesi; burasida Turk mahallesi. sokaklar arnavut kaldirim, pencereler yuksek, cogu ev beyaz boyali, biryerinde mutlaka ahsap esintiler, beyaz olmayanlar ise rengarenk...

Sokak aralarinda sarap dukkanlari var. Bagcilik ve sarapcilik bu adanin bir yasam sekli! Derler ki: “Adaya eski ismini veren Tenes, bugunku Poyraz Limani cevresinde yabani asmayi bulmus, onu gelistirerek kuntra asma denilen simdiki durumuna getirmistir. Uzum, Bozcaada hayatinin ayrilmaz bir parcasi olmustur.” Bu ziyarette meshur uzum baglarina gidemedim, bag bozumuna tarih itibareyle katilamadim, sarap fabrikasi goremedim. Etti mi eksiklik-2! Bunu da kapatmak lazim, en kisa zamanda. Bu nedenle simdilik 1-2 sokak fotografi, 1-2 sarap fotografi ve 1-2 sarap aksesuari ile idare edecegiz...


Adanin meshurlarindan bir baskasini soyliyeyim! “Domates Receli” Hadi canim domates receli de olur mu demeyin, oluyor hayatim oluyor, hem de cok guzel. Cherryden az hallice domateslerden yapiyorlarmis. Kirmizisi da varmis yesili de. Ben yesilini goremedim. Kirmizisinin icinde badem oluyor. Soyle firindan cikmis olacak o bembeyaz ekmek, hani oyle bir sicak olacak ki elin yanacak, bicakla dilimleyemeyeceksin, ama kosesinden de koparacaksin. Daldiracaksin teregina soyle bir... Uzerine de bademli bir tane domates yerlestireceksin recelin guzelinden... mmmmm...
Dort tarafi denizlerle kapli dedik ya; etraf deniz olur da balik olmaz mi! Liman boyunca kucuklu kucuklu balik lokantalari var, ayazma da oldugunu soyledile. Amma velakin ben o taraf da gidemedim. Yoksunluk-3!

Neler eksik baska diye soracak olursaniz; meshur ruzgar gulleri ve gun batiminda ada sarabi duyumlamak kaldi. Romans da keza oyle:):):)
Kocaman sevgiler!



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder