Pazar, Ağustos 27, 2017

NESİN MATEMATİK, SANAT VE FELSEFE KÖYLERİ

NESİN MATEMATİK, SANAT VE FELSEFE KÖYLERİ
Şirince’ye geliriz de meşhur Matematik Köyü’ne uğramaz mıyız hiç? Tabii ki biz de adı çokça anılan bu yeri görmek istedik. Şirince köyü yolundan köy girişinde aracınız otoparka bırakıp yukarıya doğru yaya ilerlediğinizde köy içine, aşağıya doğru ilerlediğinizde ise tabela ile yönlendirme yapılan sapaktan içeri girdiğiniz de ise Matematik Köyüne ulaşıyorsunuz. Şirince’de tabanvay gezdikten sonra arlarında pek bir mesafe var gibi görünmese de (yaklaşık 1 km) Matematik Köyü’ne dar toprak yoldan aracınızla ulaşmanız daha konforlu olacaktır.

Evet, burasının adı köy ama bildiğiniz köylerden değil burası. İzmir ilinin Selçuk ilçesine bağlı Şirince köyü içinde bir köy. Matruşka bebekleri gibi. Köy içinde köyler burası. Ama burası ne dağ köyü ne de ova köyü; burası matematik, sanat ve felsefe köyleri. Köy eşrafı da yaşları ilkokuldan üniversiteye kadar uzanan öğrenciler ve öğretmenler ile köy içi günlük yaşamı kolaylaştıran görevliler. Köyün nüfusu kışın az, yazın çok. Ayrıca yazın uzaktan yakından matematik ve felsefe ile ilgili olmayan ziyaretçisi de yüksek.

Köyün muhtarı, Ali NESİN. Aziz NESİN’in oğlu, hakkında babasına huyuna suyuna benzemediğine ilişkin uzun polemikler yapılıyor -zannımca benzediği de benzemediği de yönleri var, her insan evladının kendi ebeveyninin huyuna suyuna ne kadar benzeme durumu varsa-, lakin çocukluğundan beri iyi eğitim aldığı ve matematik biliminde göz alıcı pırıltılara sahip olduğu aşikâr, mesleğinde de akademik olarak en yüksek unvana yani profesör titrine ulaşıyor, proaktif düşünce sistemiyle birçok yeni başlangıçta rol üstleniyor ve bu yazının konusunu oluşturan Nesin Matematik Köyü’nü (2007), Nesin Sanat Köyü’nü (2015) ve Nesin Felsefe Köyü’nü (2016) kuruyor, daha detaylı bilgi için biyografisini okuyabilir sosyal medya hesaplarından kendisini takip ederek tanımaya çalışabilirsiniz, benden özet tanıtım bu kadar :)

Köyün kuruluşu gerekçesi kendilerince şöyle açıklanmaktadır: “1995’te yurda dönen Ali Nesin, eğitim verdiği üniversite öğrencilerinin yetersizliğini görerek, onları önce akşamları evinde, sonra haftasonları Nesin Vakfı’nda ağırlamış, bu da yeterli olmayınca 10 yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli yörelerinde her yaz 6-7 haftalık yazokulları düzenlemiştir. Son üç yılında bütün Türkiye’ye açılan yazokulları büyük rağbet görmüş ve son derece verimli geçmiştir. Zamanla her yaz konaklanacak, yemek yenilecek, ders yapılacak, çalışılacak, çamaşır yıkanılacak mekânların bulunmasının zorlukları ve maliyeti anlaşılmış ve sadece matematiğe ayrılmış bir mekân yaratmanın cazibesi üstün gelmiştir. Sonuçta Matematik Köyü projesi ortaya çıkmıştır. Nesin Vakfı’na ait olan Matematik Köyü tamamen halkımızın bağışlarıyla ve gençlerin gönüllü emeğiyle imece usulüyle kurulmuştur ve 2007’den beri gençlere hizmet vermektedir”Aynı şekilde amaçlarını ise şöyle açıklarlar: “Kuruluşunda sadece üniversite öğrencilerini hedefleyen Matematik Köyü, yoğun talebe dayanamayarak kuruluşundan bir yıl sonra kapılarını ilkokuldan lise ve üniversiteye kadar her seviyede öğrenciye açmıştır. Amacı araştırmacıların ilgi alanına giren (dolayısıyla araştırmaya yönelik) matematiği öğrencilere tanıtmaktır. Eğitmenler ülkenin ve dünyanın dört bir yanından Köyümüze gönüllü gelen akademisyenlerdir. Matematik Köyü kâr amacı gütmez. Yegâne amacı gençlere matematiği öğretmektir. Matematiği sevdirmek için özel bir çaba harcamayız çünkü matematiğin öğrenilince mutlaka sevileceği düşüncesindeyiz. Müfredata, üniversite giriş sınavlarına ya da herhangi bir eğitim ya da sınav sistemine bağlı değildir, sadece profesyonel matematikçilerin anladığı anlamda matematiği gençlere öğretmeyi ve böylece gençleri matematiksel araştırmaya heveslendirmeyi amaçlar”.Ayrıca daha detaylı neden kurulduğunu buradan ve nasıl kurulduğunu buradan  okuyabilirsiniz.

Köy, açık alan workshop, doğal bir yaz atölyesi. Kendine ait uyulması zorunlu bir talimatnamesi -kurallar listesi- var. Köyde gün içi televizyon izlenmiyor, çünkü tüm köylüler çalışıyor veya düşünüyor, hatta cep telefonu ve tableti bile araştırma yapma dışında kullanmayı tercih etmediklerini dile getiriyorlar. Birbirlerine karışmayacak denli bağımsız oldukları kadar birbirlerine saygı gösterecek kadar birlikteler; zira saygı artık yaşantımızda hor görülen ve tek taraflı uygulanan bir davranış şekli olmaya başladı, neredeyse herkes zirvede bir otorite olup sadece kendine kendi kurallarına göre saygı göstersin istiyor. Sabahları tüm köy eşrafı erken saate kalkıyor ve her biri sorumluluk alanındaki görevine koyuluyor, kimi dersine katılıyor, kimi çalışmasına devam ediyor. Köyde işler sadece zihin gücüyle ilerlemiyor, fiziksel güç de kullanılıyor. Bilimsel çalışma yapan köylüler aynı zamanda bulaşık, avlu temizliği, yeşil alan sulama, çöp toplama gibi köyün genel işlerine de katılım sağlıyor. Doğaya, canlılara ve sürdürülebilir yaşama önem veriyorlar.
Bu köyde para geçmiyor, daha açıklayıcısı paranın geçeceği bir ortamları yok, ama tabii ders kayıtları için ücret alınıyor. Restoran ve kantin var. Köy eşrafı bu hizmetlerden zaten faydalanıyor, köye gelen misafirlere ise ikram yapılıyor. Misafirler için ise yürüme koridorlarına yerleştirilmiş birkaç bağış kutusu var, arzu edene. Mesela, ders arası öğrencilere inanılmaz lezzetli, benim evde bile yaparken bu kadar kabartamadığım, devasa tavalarda pişirilen kekler porsiyonlara bölünerek sunuluyor. Ders arası olan öğrenci masaüstüne dizilmiş tabaklardan kendine bir tabak ve kek alabiliyor. Az ilerideki çay kazanından da raflardan büyük boy bardağını alıp çayını doldurabiliyor. Keki ve çayı ile koridorlardaki kanepelerde, terastaki koltuklarda, kantindeki sandalyelerde veya bahçe duvarlarına geçebiliyor. Ziyaretçiyseniz ve kek saatine denk geldiyseniz siz de kendi ikramınızı alabiliyorsunuz. Sizden ücret istemiyorlar. Ama bağış kutusuna bağış yaparsanız elbette bu sefer o kek daha anlamlı oluyor. Tabağınız ve bardağınız boşaldı, işte o zaman mutfağa kendiniz götürüp yıkamayı unutmuyorsunuz.

Kutuplaşmış bir yer. Siyasi otoritelerin ilgisinin veya siyasi düşüncelerin yoğunlaştığı bir yer. Bunun da faktörleri çok. Olumlu ve olumsuz ilgileneni çok olduğu bir yer. Takdir edeni ve eleştireni çok olan bir yer. Bir blog yazısına sığmayacak derinliğe sahip bir yer. Karar vermek için gidip görmek, okuyup araştırmak, düşünmek en faidelisi.
Daha fazla bilgi için:

Diğer Yazılar:

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder