Cumartesi, Temmuz 21, 2018

3. Türk Dünyası Ata Sporları Şenliği ve Kocayayla Kampı

3. Türk Dünyası Ata Sporları Şenliği ve Kocayayla Kampı
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından, Türk kültürünün en değerli ata sporlarını gelecek nesillere tanıtmak ve Türk halklarının gönül birlikteliğini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen 3. Türk Dünyası Ata Sporları Şenliği bu sene de Keles ilçesi Kocayayla Kamp ve Mesire Alanı’nda düzenlendi (2. Türk Dünyası Ata Sporları Şenliği yazısını okumak için: TIKLAYINIZ).
Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan’dan sanatçı ve sporcular ile Türk coğrafyasından yoğun katılımın olduğu şenlik, Keles Kocayayla’da birbirinden özel sportif gösterilere sahne oldu. Cirit, rahvan, binicilik, güreş, kökbörü gibi yaklaşık 5000 yıllık ecdat yadigârı ata sporları Kocayayla’da tanıtıldı. Şenlikte dağ yöresi gelin alma, ipek üretimi, ipek halı ve kilim dokuma gibi kültürel değerler de tanıtıldı. 
Şenliklerde, geleneksel okçuluk müsabakası, atlı gösteriler, oba alanında farklı kültürlere ait tanıtımlar ve ritüeller, geleneksel çocuk oyunları ve yağlı güreş müsabakaları da yapıldı. Yapılan yarışmalarda dereceye girenlere ödülleri, şenliğe katılanlara da sertifikaları da verildi. Kocayayla’da 309 sporcu ve 150’nin üzerinde sanatçının katıldığı etkinliklerde sanatçıların Türk İslam eserlerine yönelik çalışmaları, mangala-Mas Güreşi ve manej alanında binicilik eğitimleri de ilgi topladı. Halk dansları gösterileri, konserler, sanatsal faaliyetler ve kültürel ritüellerin yer aldığı etkinlikte, Kocayayla’ya konumlandırılan yurt çadırları tarihteki 16 büyük Türk devletini temsil ederken, Orhun Yazıtları’nın bire bir örneklerinde ise yazıtların canlı anlatımları yapıldı. Osman Gazi’nin otağ kurduğu, Orhan Gazi ile Nilüfer Hatun’un düğünlerinin yapıldığı, bir cihan devletinin temelinin atıldığı Kocayayla, tarihi bir şölene mekân oldu. (https://www.bursa.bel.tr/ata-sporlari-rekor-kirdi/haber/26208)

Biz de geçen seneden tadı damağımızda kalan kampımızı hatırlayarak birkaç gün öncesinden hazırlıklarımıza başladık (Kocayayla Kampı yazısını okumak için: TIKLAYINIZ). Cumartesi sabahı erken saatte katık niyetine simitçi fırınından taze çıkmış simitlerimizi alarak yola koyulduk.  Köy/ilçe merkezine ulaşınca diğer yiyecek ihtiyaçlarımızı temin ettik. Rahat bir şekilde yaylaya ulaştık. Jandarma geçen seneki gibi bu sene de kamp alanına ulaşan yolu araç girişine kapatmış ve alt kısımda geniş düzlük alanı otopark olarak kullanılmasına izin vermişti. Ancak kamp eşyalarımızı tek tek taşımak zor olacağı için kimlik karşılığı iç otoparka ulaştık. Yine elektrik, su ve tuvalet kolaylığını sağlayan geçen seneki merkezi bölgede çadırımızı konumlandırmayı seçtik. Ve yine bu sene de geçen sene seneye de buradayım diyen komşumuzla çadırımızı yan yana kurduk. Yan taraftaki düzlüğü de gelecek olan arkadaşlarımızın çadırları için ayırdık.
Bu senenin en güzeli, çadırımızı o kadar kolay kuruşumuz oldu ki; önceki kamplardaki halimizi hatırladık. Ve bir başka güzellik de artık su hattının yerini biliyor oluşumuzdu, hiç biri patlamadı ve komşumuz, yayla sorumlusu ve bizim için beklenmedik bir aksiyon olmadı :))) Bu sene kamp ateşi yakamadık, çünkü bodur varilleri kendi alanlarını bantla sınırlandıran gürültücü şenlik gösteri ekiplerince zapt edilmişti. Mangal üstü ateşi ile yetindik. Ay ışığı da aynı ekibin spot lambalarının ormanı aydınlatmasından ötürü hüzünlenip yüzünü daha da silikleştirmişti. Sadece ay küsmemiş orman da küsmüş ve yaprak hışırtısı, ateş közü patlaması, dal çıtırdaması, toprak gıcırdaması daha da sessizliğe gömülmüştü tavla zarı sesleri, gece yarısına kadar süren birbirinden uyumsuz yüksek sesli müzik, açık alan kıraathanesi muhabbetleri yüzünden… Aşırı kalabalık ve kimin nerede dolaştığının anlaşılamamasının verdiği tedirginlikten de dolayı biz çadırımızdan fazla uzaklaşamadık. Geçen senenin sakinliği ve huzurunu aradık. Belki de çadırımızı yanlış yere kurduk. Geceye kalmadan gündüzden kestirebilseydik keşke.  Tabii bu sınırsızlığın*** tadımızı bozmamasına gayret ettik. Konfor 5 üzerinden 3 oldu.
Başlayan güzelliklerin, gösterilen çabaların, harcanan emeklerin yükselerek devam etmesi ve bozulmaması dileğiyle, hoşça kal 3. Türk Dünyası Ata Sporları Şenliği ve Kocayayla Kampı!

*** Bu sene bir farklılık vardı. O da Ata Sporları Şenliği’nin tarihi ile yöresel 52. Keles Kocayayla Kültür Şöleni’nin aynı tarihte aynı alanda yapılmasıydı. Bu bize göre büyük bir handikap olarak Ata Sporları Şenliği’ni gölgeledi. Çünkü, şenlik ve şölen programlarının kendi içinde birbirinden bağımsız bir dinamiği vardı. Bu bağımsız iki dinamik bir arada olunca uyumu sağlanamayan konforsuz kalabalık katılımcı profili oluşmuştu. Şenlik alanının stand düzeni ile şölen alanın seyyar tezgâh stand düzeni arasında dağlar kadar fark vardı. Kamp alanı iç otoparkında kurulan gezici oyun alanı, yol üstündeki eğreti satıcılar, kâğıt oyunları, halka atma oyunları,  birbirini kilitleyen araçlar, kamp alanı ziyaretçilerini doğa keyfinden alıkoyan spot lambalar, yüksek sesli müzikler, açık hava kır kıraathanesi oluşumu geçen sene yaptığımız kampın konforunu bu sene bize sunamadı. Bu konforsuzluğa, şenlik gösterileri gruplarının kamp alanında kendi aralarında gruplaşarak kurdukları kamp da bir başka olumsuzluk olarak katkı sağladı. Zira kırmızı bant ile çevreledikleri ağaçların arasında kurdukları 8-10 çadır grubu üyeleri, kampçılık kültüründen uzak olduklarını pervasız gürültücü tavırları ile birçok kamp sakinine gösterdiler. Umarım önümüzdeki sene ya bu organizasyonlar bir arada yapılmaz ya da her ikisi de yüksek güzellikle olur ya da birkaç saatliğine gün içinde yaylaya çıkarız ya da tekrar kampa şenlik dönemi gelmeyiz anılarımızla şenliği yaşarız ya da hiç gitmeyiz… bilemiyorum…

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder