Mahallearasi Formula 1
Bu sefer farkli! Bu haftasonu farkli! Tam da, “TamYeriTamZamani” iste bu! Cok keyifli! Cok zevkli! Harika bir Pazar! Anlasilmistir, olay tamamdir;) Yerimiz, yine Bursa. Bursa-Orhaneli Yolu uzerinde eski bir osmanli koyu olan Misi Koyu yakinlarindayiz. Yol uzerinde Go-Kart alani var. Her zaman ki gibi biraz bilgi: “Go-kart; kart adi verilen cok kucuk, benzin ve hava sogutmali, arkadan motorlu, dort tekerlekli minyatur araclarla yapilan pist yarisidir. Karting; Motorsporlarinin temelidir ve pist yarislarinin kucuk kardesi olarak kabul edilir.” Bu ozetle su demektir: “Mahallearasi Formula 1” :)
Kaydimizi yaptirdik, siramizi bekledik, piste girdik, kaskimizi taktik, aracimiza yerlestik, kontrolu elimize aldik, havaya girdik, pistte ciktik! Bir vibrasyon bir vibrasyon! Nedir o titresim oyle?! Sanirsiniz cim biciyorsunuz! :) Zaten bu araclar yani kartlar, 1950lerde Amerikada cim bicme makinalarinin eskiyen motorlarinin atil duruma dusmemesi icin yapilan calismalar sonucunda ortaya cikmis. 60li yillarda da Ingiltere ve Japonya derken yarislarda kullanilmaya baslamis. Schumacher kardesler formulaya go-kart ile baslamislar vakt-i zamaninda. Bizde de 70li yillarda yawas yawas baslamis bu hobi-spor.
Hiz duygusu alip goturuyor insani... Muthis bir ozgurluk hissi! Sonsuz bir bagimsizlik duygusu! Daha da otesini istiyor insan... Muptelâsi olmamak elde degil! Goz ucuyla etrafa baktiginizda, hersey kayip gidiyor yanibasindan ama kontrol sende! elinde! Hizini sen ayarliyorsun, usulca kivrilarak donuyorsun, gecip gidiyorsun o viraji! Duzluge geliyorsun, basiyorsun! Nereye kadar sorarsan, dibbine qaddar! Adrenalin sariyor bedenini, yeni bir keskin viraj cikiyor karsina. Ya siki bir atraksiyonla alacaksin o donemeci, (hadi biraz edebiyat yapalim, ya tadacaksin o asktan!; ya da kala kalacaksin tek basina bos bir kadehle bir yudumu bile tadamadan) ya da kalacaksin yari yolda. Yol dediysem de olay aslinda sudur; pistten cikip cimi boylayacaksin, imajini sen dusun artik!
Mahallearasi formula 1 dedik, tamam, ama 3-5 kartin ustune ustluk siki soforlerin kullandigi arabalarin motorlarinin sesleriiiii (ki onlarin motorlari yuksek)... Anlamiyor insan o balikci kayigi motor gucune es oldugunu, kaptiriyor kendini! Ucanlar var tabi, onlari ben de buyuk bir hayranlikla izledim. Vinnnnnn vinnnn... Vinnnn... Viiiinnnnn.... Viiiiijjjjkkkkk (bu arkadas bu noktada viraji alamadi, yalpaladi:) )
Pekiii ne yapmicaz pistte?! Hemen soyluyorum, kesinlikle “gozgoze” gelmek yok! Eyvah!, gozgoze geldiniz; bitmistir! Konsantrasyon sifir! Toparlayamazsiniz dikkati artik. Sonra hooooppp istikâmet cimler! Imaj kaybi da cabasi tabi ki;) Sekerim ne diye goz goze geldik anlamadim ki. Hatta nasil oldu onu da anlayamadim. Zamanlama cok kotuydu! Beklenmedik oldugu icin sanirim sarsici oldu! Hani bunu illâ ki tecrube mi etmem gerekiyordu, himm? Oyle aska falan da gelmek yok hani! “Bas gaza basssss”lara inanmak yoook! Alamiyorsun viraji canim, inkârin luzumu yok simdi! :( Istikâmet belli. Neresi mi? Cimler elbette! Pek zor olmuyor, cikiyorsun pistten ve kendini cimin uzerinde buluyorsun!
Demek ki neymis?: Ne goz goze geleceksin ne de aska geleceksin! Ciddi ciddi yola odaklanip virajlari alacaksin!
Hadi bakalim, benden hizlisi cikacak mi!
Viiiinnnnn.... Sevgileeeeer!
(NOT: FOTO? MALESEF O KADDAR HIZLIYDIM KI; HIC BIR KAREDE GORUNTULEYEMEDILER BENI!)
Kaydimizi yaptirdik, siramizi bekledik, piste girdik, kaskimizi taktik, aracimiza yerlestik, kontrolu elimize aldik, havaya girdik, pistte ciktik! Bir vibrasyon bir vibrasyon! Nedir o titresim oyle?! Sanirsiniz cim biciyorsunuz! :) Zaten bu araclar yani kartlar, 1950lerde Amerikada cim bicme makinalarinin eskiyen motorlarinin atil duruma dusmemesi icin yapilan calismalar sonucunda ortaya cikmis. 60li yillarda da Ingiltere ve Japonya derken yarislarda kullanilmaya baslamis. Schumacher kardesler formulaya go-kart ile baslamislar vakt-i zamaninda. Bizde de 70li yillarda yawas yawas baslamis bu hobi-spor.
Hiz duygusu alip goturuyor insani... Muthis bir ozgurluk hissi! Sonsuz bir bagimsizlik duygusu! Daha da otesini istiyor insan... Muptelâsi olmamak elde degil! Goz ucuyla etrafa baktiginizda, hersey kayip gidiyor yanibasindan ama kontrol sende! elinde! Hizini sen ayarliyorsun, usulca kivrilarak donuyorsun, gecip gidiyorsun o viraji! Duzluge geliyorsun, basiyorsun! Nereye kadar sorarsan, dibbine qaddar! Adrenalin sariyor bedenini, yeni bir keskin viraj cikiyor karsina. Ya siki bir atraksiyonla alacaksin o donemeci, (hadi biraz edebiyat yapalim, ya tadacaksin o asktan!; ya da kala kalacaksin tek basina bos bir kadehle bir yudumu bile tadamadan) ya da kalacaksin yari yolda. Yol dediysem de olay aslinda sudur; pistten cikip cimi boylayacaksin, imajini sen dusun artik!
Mahallearasi formula 1 dedik, tamam, ama 3-5 kartin ustune ustluk siki soforlerin kullandigi arabalarin motorlarinin sesleriiiii (ki onlarin motorlari yuksek)... Anlamiyor insan o balikci kayigi motor gucune es oldugunu, kaptiriyor kendini! Ucanlar var tabi, onlari ben de buyuk bir hayranlikla izledim. Vinnnnnn vinnnn... Vinnnn... Viiiinnnnn.... Viiiiijjjjkkkkk (bu arkadas bu noktada viraji alamadi, yalpaladi:) )
Pekiii ne yapmicaz pistte?! Hemen soyluyorum, kesinlikle “gozgoze” gelmek yok! Eyvah!, gozgoze geldiniz; bitmistir! Konsantrasyon sifir! Toparlayamazsiniz dikkati artik. Sonra hooooppp istikâmet cimler! Imaj kaybi da cabasi tabi ki;) Sekerim ne diye goz goze geldik anlamadim ki. Hatta nasil oldu onu da anlayamadim. Zamanlama cok kotuydu! Beklenmedik oldugu icin sanirim sarsici oldu! Hani bunu illâ ki tecrube mi etmem gerekiyordu, himm? Oyle aska falan da gelmek yok hani! “Bas gaza basssss”lara inanmak yoook! Alamiyorsun viraji canim, inkârin luzumu yok simdi! :( Istikâmet belli. Neresi mi? Cimler elbette! Pek zor olmuyor, cikiyorsun pistten ve kendini cimin uzerinde buluyorsun!
Demek ki neymis?: Ne goz goze geleceksin ne de aska geleceksin! Ciddi ciddi yola odaklanip virajlari alacaksin!
Hadi bakalim, benden hizlisi cikacak mi!
Viiiinnnnn.... Sevgileeeeer!
(NOT: FOTO? MALESEF O KADDAR HIZLIYDIM KI; HIC BIR KAREDE GORUNTULEYEMEDILER BENI!)
[Isin asli; foto makinasi yoktu yanimizda]