Misi (Gumustepe) veya Gumustepe (Misi)
.
Aklimizda hic yoktu! Havadaki nemin neredeyse tavan yaptigi bunaltici bir sicak, butun programimizi alt ust etti. Ne gozlerimizi acip uyanabildik ne sis sis gozlerimiz saklayabildik ne de surekli esnemeye engel olabildik! Evet, miskinlik, elbette… Ama biraz makul bir sicaklik lutfen!
Cok kez geldim Misi Koyu’ne… Hatta son gelisimin yazisi bile hazirdi, ama ne olduysa yayimlamamisim. Simdi fark ettim. Kim bilir nerede kayboldu gitti o taslak…
O halde yeniden baslayalim… Let's gooo!
Misi Koyu, sehre oldukca yakin (yaklasik 6 km uzaklikta) eski bir Rum koyu. Dunya tarihinde ilk kez batidan doguya goce eden (trakyadan Anadoluya) Mysi'ler "Misyalilar Kavmi" olarak asil adi “Misipolis” olan bu koyu kuruyorlar. Ve Hristiyanlikla ilgili misyonerlik faaliyetlerini yurutuyorlar. Daha sonradan simdiki adi olan “Gumustepe” adini aliyor. Aslinda artik koy degil, bir mahalle. Hem de arazi degerinin giderek arttigi bir bolge.
Koyde, tarih boyunca hic savas olmamis. Osmanlinin yerlesik duzene gecmeye basladigi ilk koylerden biri. Orhangazi, Bursa seferlerine baslamadan 10 sene kadar once Misipolis'e yerlesmis ve burayi on karakol olarak kullanmis. tarihte pek deginilmesi de bir nevi gecici baskent olmus.Tepelerde gizli manastirlarin oldugu soyleniyor. Savaslar da olmadigi icin bir koy evi orijinal haliyle zamana karsi direniyor. 150 yasini bulan rengarenk evler mevcut. Bu nostaljik karakteristiği nedeniyle koy, fotografcilarin ve ressamlarin ugrak yerlerinden biri.
.
Ev yapilari, klasik Osmanli koy evleri. Alt kat hayvanlara ayrilmis, ust katlar ise oturmaya. Tabii, gunumuzde kullanimlari boyle degil. Hatta genis perspektiften bakildiginda; bir cok arsa yeniden elden gecirildigi icin modernlesmis yeni sokaklar var…
Bagcilik uzun yillar hizmet alani olmus koyluler icin. Bir sure oncesine kadar Uzum Senligi duzenleniyordu Misi’de. Ev yapimi saraplarin icilebildigi koy kahvesi vardi. Artik, yerel halk arsalarini satisa cikardigi icin uzumle ilgilenmez olmuslar ve Uzum Senligi de tarihe gomulmus. Yerine Agustos ayinda olan Yerel Lezzetler Senligi bas gostermis.
Fotograflardan da gorebileceginiz uzere; koy yollari asfalt. Ziyaretci akini var. Koyun ortasindan Nilufer Cayi’nin kucuk kollari geciyor. Iste burada da koy kahvesi giderek buyumus ve icinde mini bir amfi tiyatrosu olan bir cay bahcesine donusmus.
.
Yazin geldigini de tezgahlarda yerini alan meyveler hemen hatirlatiyor bize…
Gozlemeler artik heryerdeler!
Dut toplamak serbest!
Iste boyle... bir baska sicakta bulusmak ve buharlasmak uzere... Hosca Kalin!