Pazar, Mayıs 20, 2007

sam yelinin kuytusu, yagmurlu havanin uykusu

 
hayat cok sasirtici... aslinda o kadar cok suprizle dolu ki. hepsi de izafi aslinda. hemen hemen yasadigim her gun gibi yine bir suprizle doluydu. yasam bize cok enteresan renklerini gosteriyor. bazi renkleri cok sicak cok sevecan canli renkler, bazilari ise daha koyu daha puslu daha mat renkler... bir tablo da hepsi olmadan da bir resim olmuyor.

bu gun yine boyle birgun... cok entresan bir gun. disarida bahar yagmurlari yagiyor birkac gundur. uc dort gun oncesinin fazla sicak fazla nemli fazla bunaltici havasini alip goturdu, gokyuzu belki maviden griye dondu ama tozlu ve nefes alinamaz agirliktaki havayi da serinletti. her bir yagmur tanesi tene degen, ferahlik veriyor. gri gokyuzunden suzulen gunes isiklari yesilleri daha yesil, kirmizilari daha kirmizi, kahverengileri daha kahverengi gosteriyor. gokyuzunun pusu; diger renklerin kendini gostermesine yardimci oluyor.

her bir su damlasi yureklerdeki yangini hafifletiyor.

her bir dua bizi koruyor.

her bir gun daha da cok suprizlerle geliyor.


(sam yeli; sicak ve kuvvetli esen bir ruzgardir, saklanmak korunmak kuytuda kalmak gerekir... yagmurlu hava; insana dinginlik verir huzur verir miskinlik verir zihinsel ve fiziksel dinlenmek gerekir)

Cumartesi, Mayıs 12, 2007

Eski Karaagac / Leylek Senligi

Eski Karaagac / Leylek Senligi

Ask... ask... ask...Kalbim vurulmus mudur?... Carpıp durmus mudur?... Bu mudur?Modern zamanlarda ask, Yorulmus mudur?... Bu mudur?Yanıp sonerken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldi, Kayıp giderken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldiSenin kalbin bos mudur?... Calsam evde kimse yok mudur?... Bu mudur?Modern zamanlarda ask, ... Dibdidududu mudur?... Bu mudur?Yanıp sonerken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldi, Kayıp giderken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldiNefesler tutulmus mudur? ... Atmosferde ask yok mudur? ... Bu mudur?Modern zamanlarda ask, Buharlasıp ucmus mudur? ... Bu mudur?
Dibdidududu... Dibdidududu... Dibdidududu...


Yaziya baslangici askla yapmak istedim, radyoda bu sarki caliyordu, son bir gundur de surekli ya aklimda ya dilimde sozleri. Bi baktim radyoda da duyunca farketmeden mirildanmaya baslamisim:), dedim yazimiz askla baslasin oyleyse bu sefer!

Cok guzeldi, cok keyifliydi, gunun bitiminde hayati yakalamis ve yasamis olmayi hissetmekten buyuk bir haz aldim! Hafif kivamli bir neskafe ve vanilyali dondurma esliginde ha bir de parlayan gunesin sarip sarmalayan sicakligi modunda neredeydik neler yaptik baslayayim anlatmaya! :)

Golyazi yazilarimi yazarken, Uluabat (Apolyont) Golunden sik bahsetmistim. Artik bu tarafa ulasimin nasil oldugunu biliyoruz:) Bugun bulundugumuz koy, golun cevresinde bulunan 17 (sohbet siralarinde 17 koy oldugundan bahsedildi, ne kadar cok degil mi!?) koyden biri olan: Eski Karaagac Koyu.

Eski Karaagacta olmamiza vesile olan olay; “Leylek Senligi”! Oncelikli olarak bundan bahsedelim. Golde 2 tane yarim ada var. Bunlardan biri Golyazi, digeri ise Eski Karaagac Koyu. Koylerin onemi; Uluabat Golunun “Yasayan gol” sifatina sahip olmasiyla daha fazla onem kazaniyor. 1998 yilindan beri Uluabat Golu; ekolojik acidan bol ve zengin besinli bir gol olmasi, uygun iklim kosullari, genis sazlik alanlari, acik su yuzeyleri ve kus goc yolu ile degisik turden yuzbinlerce su kusuna beslenme ve barinma olanagi sagladigindan dolayı “RAMSAR Sozlesmesi (Uluslararasi Su Kuslari Bakimindan Onemli Sulak Alanlar Sozlesmesi)” kapsamina alinmis bir gol. Eskikaraagac Koyu de Leylek Dostu Koyler Projesinde yeralan koylerden biri.


Leylekler; 2-4 aylik bir yolculukla gunde ortalama 150-300 km arasinda ucus yaparak Dogu Goc Yolu uzerinden Mart basinda gelip Agustos ayinda ulkemizden Suriye, Israil ve Misira gecerek Afrikaya gidiyorlar.


Bu kapsamda cesitli kamu kuruluslari, sivil toplum kuruluslari, dernekler, universite ve muhtarlik isbirligi ile Eskikaragacta bu sene “3.Uluslararasi Leylek Senligi” duzenleniyor.


Senligin ikinci gunu DOGADER rehberliginde, iki yarimada olarak bahsettigim Eskikaragac-Golyazi arasinda hiking & fotosafari tadinda yuruyusumuzu gerceklestirdik.

Sabah gruplarin bulusmasiyla son toplanma noktasi ve program baslangic noktasi olan Eskikaragactaki eski okul bahcesine geldik.


Mevcut bina suan okul olarak kullanmiyor, bina duzenlenerek leylek konseptine uygun hale getirilmis!


Dis cephe FOVEO grubunun katkilariyla buyuk boy leylek fotolari ile kaplanmis, bahce duvari Uludag universitesi Resim bolumu ogrencilerin fircalariyla leylek motifleriyle boyanmis, binanin icine gozlem odasi hazirlanarak onceden yuvalarin yakinlarina yerlestirilmis kameralarla leyleklerin yuvalardaki hareketlerini izleme olanagi saglanmis.


Ayni zamanda da gece icin cadirlarini kuran kampcilar da hummali hazirliklarina baslamislardi:)

Yuruyuse fotograf gruplari ile birlikte kalabalik bir ekip olarak basladik. ancak havanin dusunulenden daha fazla sicak olmasi nedeyle; sik duraklamali foto cekim gezisi yerine daha hizli tempolu trekkinge cevirdik. Eskikaragac-Golyazi arasinda daha onceden belirlenmis bir parkur olmadigindan :) yuruyusumuz oldukca dogaclama gelisti!!! Zorluklarin olacagi dusunulurken pek boyle bir durumla karsilasmadik. Cunku iki koy arasi arazi yapisi ve bitki ortusu oldukca bilindikti. Ve koylerde tarimcilik yapildigi icin; arazilerin cogu koylulerin ekim alanlariydi. Bu nedenle yuksek tepeciklerde yukaridan ileriye bakarak donum donum ayrilmis topraklari secebiliyor ve yuruyus guzergahimizi belirleyebiliyorduk Bu isin guzelligiydi elbeltte! Yoksa her dogaclama yuruyus boyle olacagindan degil!!! :):):)



Traktor izlerinden, koylulerin kendilerinin olusturdugu patikalardan, tarla sinirlarindan, ekim alanlarinin kenarlarindan yer yer golu gorerek yer yer golden uzaklasarak hos bir hiking yaptik.


Surulmus tarlalarin kocaman toprak parcalarini gunesin etikisiyle kurumus ve taslasmis sertligiyle toprak toprak astik!


Astik diyorum, gercekten oyleydi.


Cunku tarla surulmus, traktor tekerlegi derin yuksektiler olusturmus, surulen toprak parca parca kabarmis, kocaman toprak parcalari kurumus, sertlesmis, bacaklarimiz kocaman adimlar ata ata gecti bu tarlalardan :)

Muthis bir kas calismasiydi! :))

En keyifli anlardan biri de kayboldugumuzu hissettigimiz andi! Kaybolmak burada biraz abartili bir ifade olabilir tabii :)

Tepeden nasil olsa cikis yolu bulduk kendimize.

Bu noktadan itibaren bir sure taslarla karisik araziden inis yaptik. Taslar buyuk, sik ve kaya seklinde degildi.

O nedenle korkutucu bir yonu yoktu. Sadece taslarin cogu sivri taslar oldugu ve surekli olmayip arada topraklar da oldugu icin, bastiginiz yerin bir kismi tas bir kismi toprakti.

Bu da ayak tabaniniza basinc yapabilir, ya da ayaginizi attiginiz yere dikkat etmezseniz bileginiz burkulabilir.

Tasli bolgeyi gectikten sonra dumsuz dogal cim alana ulastik! Herkes yesil bitki ortusunun uzerine atti kendini! Pek keyifli birsey bu!

Adrenalinle isinmis vucudunuzla yoran parkurdan sonra rahat bir duzuge ulasip yatmak ve muazzam mavilikle boyanmis gokyuzune odaklanmak! Kollarinizi acmak! Sirtinizi dinlendirmek! Basinizi topraga yaslamak! Veeeee tepenizde cok cok yuksekten ucan kalabalik bir leylek surusunu bu relaxing modunuzla gormek!!! Leyleklerin kanatlarinin ne kadar kocaman oldugunu, havada nasil suzulduklerini, ne kadar hizli uctuklarini hissetmek! Acitiginiz kollarinizi onlarin kanatlarini gibi gormek, onlarin havada suzulusleri gibi vucudunuzu dinlendirmek! Mmmmmm! Keyif!


Veeee! “hadi arkadaslar, toparlanin, mola bitti, yola devam” sesiyle kendinize gelmek! Hehheheh... Bu pek zevkli degil iste. Tabana kuvvet tarlalari gecmeye devam. Allahtan kalabaligiz da; koyluler uzaktan bize bakip kim bu 3-5 kisi tarlamin kiyisinda demiyor, anliyor bir grup bu yuruyor dag-tepe-bayir:)

Sogan tarlalari, meyve bahceleri, duz alanlar, sazliklar... Gectik bitirdik bile! Sogan tarlalarindan goz hakki olarak toplanan soganlar, sanki tum yazi pazardan alis veris yapmadan gecireek kadar yeter bir stokta mi yapildi ne ?! ;) hhehehe... Sogan kokan cantalar, mmmm :)) Tasiyan icin cok kolay olmasa gerek! :)))) Hani diyorum; topladigimiz papatyalar soganlar kadar olmasa da yeter insallah bize kurutup papatya cayi yapmak yada kurutup suda kaynatarak saclarimiza surmek icin... Ahahhah ! Akilma geldi de; sogan tarlasi gecislerimiz, guluverdim kendi kendime simdi... Keske meyve tarlasindada armutlar da olmus olsaydi, tadindan da yenmezdi! (Duymasinlar beniiiii)

Hedefimiz olan Golyazi Koy meydanina geliyoruz. Koyun girisine giden ana yola ciktik bile iste! Cesmede az soluklanma, az susuzlugu giderme, az yola cikmanin keyfini yasama!:)

Golyazida koy meydaninda medeniyetle beraber yemek ve dinlenme molasi! Ardindan bizi karsilacak otobusle Eskikaraagaca donus yapacagiz. Cunku senlik acilisi var, fener alayi var, leylek belgeseli var, kamp atesi var! Iskalamak olmaz!

Donuste cekirdek grubumuzdan 1-2 fire verdik, ama kalan saglar bizdendir diyerek fener alayi icin yeni gelen arkadaslarimizin katilimiyla Eskikaraagaca donduk.


Havanin kararmaya baslamasiyla birlikte senligi duzenleyen tum kurum ve kurulus, dernek, stk, koyun yerlileri, cocuklar, gencler, Bursadan gelen diger konuklar, yabanci konuklarin katilimiyla fener alayi basladi! Ellerde mesaleler! Gokyuzu yawastan yawastan karariyor, gunesin binbir tonu barindiran gurub renkleri! Gole yansiyan batan gunes! Golun kendi rengi! Kutu kutu kerpic koy evleri!


Alevin verdigi sicaklik ve kirmizilik! Cosku! Heyacan!


Ulusal ve yerel televizyon kanallarinin kameramanlari, gazete ve dergilerin fotografcilari! Herkes ama herkes buyuk bir cosku icinde! En cok da bolge halki! Gol kiyisindan koy meydanina dogru yapilan fener alayi!


Ardindan barkovizyon gosterisi! Once leyleklerle ilgili yapilan onceki yillara ait calismalar, kisa belgelerler, koyde leylekler icin yapilan ozel calismalar, bu senligin nasil ilmek ilmek orulerek bu hale gelisi...

Sonra gol kiyisinda kampcilarin yaktigi kamp atesi! Ates basinda soylenen sarkilar...

Gece yarisinin artik saatlere bakmadan bile rahatlikla hissedildigi bu gunu bitirme zamani artik gelmisti. Goz kapaklarim artik benden bagimsiz kapanmaya karar verdiginden, sabahtan baslayan bu program benim icin cok zevkli bir gun olarak zihnimde yer edinerek bitiyordu.


Ask... ask... ask...Kalbim vurulmus mudur?... Carpıp durmus mudur?... Bu mudur?Modern zamanlarda ask, Yorulmus mudur?... Bu mudur?Yanıp sonerken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldi, Kayıp giderken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldiSenin kalbin bos mudur?... Calsam evde kimse yok mudur?... Bu mudur?Modern zamanlarda ask, ... Dibdidududu mudur?... Bu mudur?Yanıp sonerken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldi, Kayıp giderken ne guzeldi, Ne guzeldi... ne guzeldiNefesler tutulmus mudur? ... Atmosferde ask yok mudur? ... Bu mudur?Modern zamanlarda ask, Buharlasıp ucmus mudur? ... Bu mudur? Dibdidududu... Dibdidududu... Dibdidududu...