Pazar, Mayıs 30, 2010

Misi (Gumustepe)

Misi (Gumustepe) veya Gumustepe (Misi)
.

Aklimizda hic yoktu! Havadaki nemin neredeyse tavan yaptigi bunaltici bir sicak, butun programimizi alt ust etti. Ne gozlerimizi acip uyanabildik ne sis sis gozlerimiz saklayabildik ne de surekli esnemeye engel olabildik! Evet, miskinlik, elbette… Ama biraz makul bir sicaklik lutfen!

Cok kez geldim Misi Koyu’ne… Hatta son gelisimin yazisi bile hazirdi, ama ne olduysa yayimlamamisim. Simdi fark ettim. Kim bilir nerede kayboldu gitti o taslak…

O halde yeniden baslayalim… Let's gooo!

Misi Koyu, sehre oldukca yakin (yaklasik 6 km uzaklikta) eski bir Rum koyu. Dunya tarihinde ilk kez batidan doguya goce eden (trakyadan Anadoluya) Mysi'ler "Misyalilar Kavmi" olarak asil adi “Misipolis” olan bu koyu kuruyorlar. Ve Hristiyanlikla ilgili misyonerlik faaliyetlerini yurutuyorlar.
Daha sonradan simdiki adi olan “Gumustepe” adini aliyor. Aslinda artik koy degil, bir mahalle. Hem de arazi degerinin giderek arttigi bir bolge.

Koyde, tarih boyunca hic savas olmamis. Osmanlinin yerlesik duzene gecmeye basladigi ilk koylerden biri. Orhangazi, Bursa seferlerine baslamadan 10 sene kadar once Misipolis'e yerlesmis ve burayi on karakol olarak kullanmis. tarihte pek deginilmesi de bir nevi gecici baskent olmus.Tepelerde gizli manastirlarin oldugu soyleniyor. Savaslar da olmadigi icin bir koy evi orijinal haliyle zamana karsi direniyor. 150 yasini bulan rengarenk evler mevcut. Bu nostaljik karakteristiği nedeniyle koy, fotografcilarin ve ressamlarin ugrak yerlerinden biri.



.
Ev yapilari, klasik Osmanli koy evleri. Alt kat hayvanlara ayrilmis, ust katlar ise oturmaya. Tabii, gunumuzde kullanimlari boyle degil. Hatta genis perspektiften bakildiginda; bir cok arsa yeniden elden gecirildigi icin modernlesmis yeni sokaklar var…




Bagcilik uzun yillar hizmet alani olmus koyluler icin. Bir sure oncesine kadar Uzum Senligi duzenleniyordu Misi’de. Ev yapimi saraplarin icilebildigi koy kahvesi vardi. Artik, yerel halk arsalarini satisa cikardigi icin uzumle ilgilenmez olmuslar ve Uzum Senligi de tarihe gomulmus. Yerine Agustos ayinda olan Yerel Lezzetler Senligi bas gostermis.


Fotograflardan da gorebileceginiz uzere; koy yollari asfalt. Ziyaretci akini var. Koyun ortasindan Nilufer Cayi’nin kucuk kollari geciyor. Iste burada da koy kahvesi giderek buyumus ve icinde mini bir amfi tiyatrosu olan bir cay bahcesine donusmus.

.
Yazin geldigini de tezgahlarda yerini alan meyveler hemen hatirlatiyor bize…



Gozlemeler artik heryerdeler!



Dut toplamak serbest!


Iste boyle... bir baska sicakta bulusmak ve buharlasmak uzere... Hosca Kalin!








Pazar, Mayıs 23, 2010

LEYLEK SENLİGİ 2010

LEYLEK SENLİGİ 2010


Artik Leylek Senligi’nin mudavimi olduk… Leylekler nerede, her sene biz oradayiz:) Yazilari bile yazildi:

http://mid-log.blogspot.com/2007/05/eski-karaagac-leylek-senligi.html
http://mid-log.blogspot.com/2008/05/leylek-senligi-2008.html

Eskidik ya artik kendimizce, bi ugrayip donuyoruz artik… Bi gecen seneyi kacirmisiz, mola vermisiz yani. Leyleklerin yuvalarini bile ezberledik. Yaptigimiz; acaba bu sene yuvasina gelen leylek ayni leylek mi yoksa yaninda misafir getirmis mi diye kontrol etmek:):):)

Mayis ayina gore oldukca soguk ve firtinali gecen bir haftaydi bu hafta. Esen ruzgardan, yagan yagmurdan bu haftasonunun nasibini alacagini dusunmustuk. Niyetimiz kahvaltiya gitmekti, dedik olmaz bu havada… Ama leylekler ozlemis olmali ki; sabahtan gunes goz kirpmaya basladi bulutlarin ardindan… Biz de cesaret aldik, ve yola koyulduk sicak simitlerimiz ve Pazar gazetelerimizle birlikte…


Koy umutla ve neseyle bizi bekliyordu, hahahah:) Hemen meydandaki koy kahvesine yoneldik ve agacin altindaki masaya gectik… Duble caylarimiz… Sicak simitlerimiz… Kucuk paketlerdeki kahvaltiliklarimiz… Gazetelerin Pazar ekleri… Giriste yapilan gozlemeler… Tamamdir! Vakit; keyif vaktidir!!!


Caylarimizdan sonra neskafelerimizi yudumlardan protokolde gelmeye basladi ogle saatine dogru… Kahvenin dibindeki caminin onune kendiklerine ayrilan yere gectiler… Birkac konusmadan sonra oyunlar basladi… Gecen sene yapilmadiysa bu yer sahnesi ve oyunu; bu sene ilkti… Ve cocuklarin oldukca ilgisini cekti…


Gozetleme kulesi, en son gittigimizde ahsaptan yapilmis ve kar-kistan dolayi tahtalar nemlenmisti. 1-2 kisi yukari cikiyor ondan sonra digerlerine sira geliyordu. Bu sene ise daha bos bir meydana celik kontruksiyondan yuksek bir gozetleme kulesi yapilmis sponsorlarin destegiyle… Cok da guzel olmus!!! Harika bir gol manzarasi keyfile izlenebiliyor…


Her sene oldugu gibi bu sene de ufak bir alanda dagcilar kamp kurmuslar…


Leylek muzesine (yani nispeten muze) donusturrulen binanin dis cephesi leylek resimleriyle suslenmis… Bahcesine hatira fotografi cektirmek icin pano yaptirilmis… Cocuklar icin yeni oyunlar eklenmis…


Seneye senligin uluslararasi katilama acilacagi soylendi, takipcilerin bilgisine!

Ben tekrardan gider miyimmm, bilmiyoruuum artik :)




Pazar, Mayıs 16, 2010

BURSASPOR Zirvenin Rengi Yesil-Beyaz!

.
BURSASPOR

Zirvenin Rengi Yesil-Beyaz!

.

Onemli Not: Lutfen bu yaziyi futbol fanatikliginden uzak Bursalilarin kentleri icin ovuncu olarak okuyunuz. Bu yazidaki hicbir kelime hicbir sekilde kulup tutmamakta olup sadece bir kentin yasadiklaridir. Icerik zaten futboldan otedir, maci anlatan birsey pek yoktur… Klasik bir TamYeriTamZamani yazisidir. Kentimiz Gelecegimizdir!

Sampiyonluk biletimiz! Cercevelenip ozenle saklanacakmis! :)

.Turkcell Super Lig’in 34. ve son haftasinda liderlige kiran kirana bir mucadele sonunda Bursaspor oturarak sampiyonluga imza atti. 16.05.2010 tarihinde “16” plakali bir sehrin spor kulubü ligin “5”nci buyuk kulubu olarak sampiyonluguna damgasini vurmustur.
.
Once biraz teknik bilgi malumunuz uzere: Turkcell Super Lig’in 2009-2010 sampiyonu olan 47 yillik futbol takimi Bursaspor, lig tarihinde Istanbul takimlarini gecerek Trabzonspor’un ardindan 26 yil sonra Anadolu’dan cikan ilk sampiyon futbol takimi oldu. Ve boylece, 2010-2011 sezonunda Sampiyonlar Lig’inde dogrudan oynama hakki kazandilar. Meraklilari daha detayini bilirler isin, bana teknik olarak bu kadari yetiyor:) Ovunme kismina gecmek istiyoruuuummm!

.

.

Kiran kirana bir mucadeleydi cunku ayni saatlerde hem Bursa Ataturk Stadi’nda Bursaspor-Besiktas karsilasmasi var hem de Istanbul Sukru Saracoglu Stadi’nda Fenerbahce-Trabzon karsilasmasi vardi. Ve gozler takimlarin kendi aralarindaki maclarindaki skorda degil caprazlamasina BursaSpor ve Fenerbahce arasindaki skordaydi. Sampiyon olmak isteyen takim icin kural hem kendi macini kazanacak hem de diger mactaki rakibi skor elde etmeyecekti. Iste olay buydu! Veee, Bursaspor macini kazanmisken Fenerbahce macini berabere bitirince yer gok yesil-beyaz oldu. .
.


.

Heyecanladiran beni, futbol tutkunu olmam degil. Dogrusunu soylemek gerekirse pek de anlamam. Koltuklarimi kabartan kisim su; benim sehrime ait bir spor klubunun “ben de burdayim!” diyebilmesiydi. Zira, bir sehri sehir yapan birkac ana baslik var… Sehrin ekonomik duzeyini yukseltecek sanayisi, kultur seviyesini yukseltecek universitesi, sosyolojik cemberini genisletecek spor aktiviteleri gibi… Eeee buyuksehrimizin sanayisi yerinde. Universite de akademik ortamda ben burdayim diyor. E bu zincire futbol takimimizda katilinca, bir Bursali olarak biz kivanc duymayacagiz da kim duyacak allahaskina!

.
.
Hem bursastore'da lisansli urunler hem de tezgahlardaki urunler kapis kapis yok satiyordu. Almayani dovuyorlar bea!!! Hahahah :):):) bursastore'un onunde kuyruk olusmus, iceriye guvenlik sayiyla aliyordu. Kentimizin guzide kisileri olarakkktaaannn kambersiz dugun olmazzzz, savuluunnn dedik ve yerimizi biz de aldik elbette tisortlerimiz icin ve sehir turuna ciktik, bakalim Bursa nasil hazirlaniyor aksama diye!
.

.

Mac bitiminde futbolcularin sevincine once taraftarlar sonra vatandaslar ortak oldu. Tribunlerden inen taraftarlar sahayi ele gecirerek senlik havasina burunduler. Bu arada evlerinde olan Bursalilarda disaraya cikarak sehrimizin spor kulubune destek verdiler saatler suren coskuyla.

.

.
Her iki maci izlerken hop oturup hop kalktik. Midelerimize kramplar girdi. Yuregimiz agzimiza geldi. Kalbimiz duracak sandik. Tum bu heyecanli bekleyis ve takip futbol fanatikliğinden ote; Bursa sevdasindaydi…
.
Stadtaki nefes alinmadan gecen dakikalardan sonra kutlamalara Bursanin bircok yerinde surdu. Yollar arac trafigine kapatildi yayalarca… Kavsaklarda yayalar yere otururak stadlardaki coskusunu kutlamaya donusturdu. Genciyle yaslisiyla, kadiniyai erkegiyle, coluguyla cogucuyla ve hatta kopekleriyle :) herkes disardaydi… Herkes yesil-beyaz! Ya bir sapka… Ya bir tisort… Ya bir forma… Ya bir atki… Ya bir bayrak…
.
Kocaman bayraklariyla genceler araclari da kutlamalarina dahil ediyorlardi. Araclarin icindekile korna sesleriyle eslik ediyordu yayalara… Gerci yaya olmak avantajliydi cunku araclar ilerleyemiyorlardi! :):):)
.

.
Ne ararsaniz gorebilirdiniz, hatta aramadiklarinizi bile! Damperli kamyon! Is makinesi! Evet evet!!! Kepcede bayrak asiliydi! Damperlinin kasasinda kalabalik bir grup… Konvoy yapmis firmalarin ticari araclari! Forma giymis kopek! Etrafta ucusan konfetiler… Etrafi kendi capinda aydinlatan maytaplar… Lazerler… Envai cesit sapka! Yesil-beyaz bonus kafalar!
.
.
Kutlamalar da bulundugumuz ortamlarda hicbir taskinlik olmadi. Harika birseydi. Iste kentimize yakisir bir kutlama! 7den 77ye derler ya; aynen oyleydi… Anneler ufacik cocuklarini formalarla gezdiriyorlar… Orta yaslilar ellerinde bayrakla gencelere katiliyorlar… Genc kizlar rahatca bu coskuyu yasayabiliyorlar… Kimse kimseyi rahatsiz etmedi… Hicbir arac sahibi zarar gormedi ve zarar vermedi… Kalabalikta “ben nerdende ciktim sokaga” diye rahatsiz olan olmadi…
.
.
Saat 17:00den beri ayaktayiz! Bogazlarimiz kurudu! Artik biraz da soluklanma zamani… Ama o da ne! Kimse durdurak bilmiyor… Icerisi 2 ayri gruba ayrilmis durumda… Ve her 2 grupta ayni tarafta! :):):) Karsilikli Bursa ve Bursaspor sevgisini anlatan sloganlar, tezaghuratlar yapiliyor… Bir onlar… Bir biz… Tekrar onlar… Tekrar biz… Simdi de farkli bir sloganla basa aliyoruz… Simdi de sarkilara geciyor… Uzerimizde konfeti yagmuru… Minicik bir stad sanki burasi! Servisi yapan ve baska takimi tutanlar bile bursapor atkilariyla egleniyorlar…
.

.
Dizilerdeki sozleri de uyarlamazsak olmaz di mi… Demek ki neymis… Mesele final oynamak degilmis yegen, mesele; sampiyon olmakmis:)
.
Ertesi sabah resmi tatil olmali! :):):) Evet bu fikri ben de destekliyorum!!! Olay TV spikeri cok dogru soyledi yahu!!!
.