HAMAK FESTİVALİ 2018
Geçen yaz ilki düzenlenen hamak festivali sonrası festivalin daha da renklenerek devamının gelmesini dilemiştik ve dileğimizin bu sene gerçekleştiğini yapılan duyurularla gördük (Bir önceki hamak festivali yazısını okumak için: TIKLAYINIZ).
Hayatımda bazı rutinleri oluşturmak hoşuma gidiyor. Anılarım arasında yolculuk yaparken tren vagonları misali peşi sıra gelen hatıralar öncesi, daha öncesi, daha da öncesi şeklinde gözümün önünden geçerken veya fotoğraflarına bakıp notlarımı okurken büyük keyif veriyor. Bir dönem –bu kadar kalabalıklaşmamış iken- rutinim Gölyazı ve Tirilye idi. Halen oraları çok severim lakin hafta sonu kalabalıklığından dolayı artık iki kez düşünerek program yapıyorum. Bu durumda bilinçaltım, konforumu ön plana alarak rutinim Leylek Şenliği’nin yerini de belki Hamak Festivali ile yer değiştirmiş olabilir. Öyle olduysa da bilinçaltıma bu değişiklik için teşekkür ederim. (Önceki Gölyazı, Tirilye ve Leylek Şenliği yazılarının bağlantılarına bu yazının sonunda ulaşabilirsiniz.)
Bu sene geçen seneye göre daha hazırlıklı, daha kapsamlı daha dolu dolu bir line-up’a sahip bir hamak festivali bizi karşıladı. Organizatör ve koordinatörlere bir katılımcı olarak teşekkür ederim. Gözümün geçen seneden aradığı ise derneklerin kermes tarzı açtıkları el yapımı yiyecek stantlarıydı. Tabii bunlarda damak tadı, herkese hitap etmiyor olabilir. Sadece hatırladığım çok lezzetli Arnavut böreği satışıydı. Standlar geçen seneye göre daha yan yana hizalıydı. Böylelikle standları gezmek çok daha kolay oldu. Ama seneye aralarını biraz açsalar iyi olur zira fazla iç içe oldukları için ve tüm ziyaretçiler merak dolu olduklarından aynı anda teşhir ürünlerini inceleme hevesi bir anda stand başında yoğunlaşmaya sebep oluyordu. Bir de sanki geçen sene müzik dağıtım ses sistemi daha mı farklıydı? Sanki hamaklarımızda sallanırken dinlendirici uyku müzikleri kulaklarımıza geliyordu diye hatırlıyorum. Yazımın bu kısmının ilgililerce dikkate alınacağını biliyorum.
Festival, bu sene 11 ve 12 Ağustos cumartesi-pazar günleri Balat Atatürk Kent Ormanı’nda gerçekleştirildi. Biz miskinlik için Pazar gününü seçerek, çantamızdaki bir termos dolusu sımsıcacık çayımız, pufuduk bazlama ekmeğine hazırlanmış tostumuz, yazın vazgeçilmezi mis kokulu domates-salatalık söğüş salatamız, termos muglarımız, mataralarımız ve arabanın bagajında daimi eşya statüsüne ermiş kamp sandalyelerimiz&masamız&hamaklarımız ile uyandığımız gibi erkenden hatta festival başlama saatünden önce festival alanına doğru yola koyulduk. Orman içine girip iki hamağın birbirini görebileceği, iplerinin yetebileceği, güneş tepeye çıktıkça gölgeliğin halen korunabileceği ağaçları bularak hemen hamaklarımızı kurduk. Yahu bazen kaçtır kurduğunuz hamağınızı kuramayabiliyorsunuz, düğümünüzü yanlış atmış olabiliyorsunuz. Biz de nasibimizi aldık, aynı hamak üç kere yanlış bağlanır mı? :)))) Popo üstü toprağa inince anlıyorsunuz :))) Neyse ki festival programında düğüm atma ve hamak kurma teknikleri atölyesi programı vardı da; acemiler veya telaşlıgiller için kurtarıcı bir açık hava workshop idi.
Sokak oyunları, çocuk oyunları, çocuk etkinlikleri yine program içindeydi. Hamakseverlerin çocukları hemen kaynaşıp oyunkurucuların yönlendirmesiyle gayet güvenli bir ortamda rahat rahat oyun oynadılar. Koştular, yoruldular, terlediler, yere düştüler, kirlendiler. Düşenlerden kimilerinin dizlerinde yaralar oluştu, umursamadan kalkıp oyuna devam ettiler. Kimileri oyunda yandılar, oyun dışına çıktılar, gözleri doldu ama oyuna katılmak için sıra beklediler. Kimine okulöncesi etkinlikler çok eğlenceli geldi, aktivitesi biten ya bir sonraki aktiviteye geçmek için sabırsızlandı ya da o kadar çok beğendi ki sandalyesinden inip paylaşmak istemedi. Hır-gür olmayan ve güvenli bir oyun alanı ana-babaları rahat ettirdi. Kent ormanı içindeki ahşap oyun parkı da her park gibi dopdoluydu. Suni oyun alanları olarak ücretli şişme oyun alanları da –biri kaydırak biri zıp zıp- benim tercihim olmadığından bana cazip gelmedi, hatta misyonu nüans farkına sahip böyle bir festivalde hiç olmamalarını tercih ederim.
Festivalin cumartesi gecesinde ateş gösteri (poi) ve ışık gösterisi, pazar gecesin de ise Sunay Akın söyleşisi ile her iki gün gün boyu müzik yayını ile pazar akşamüstü saatlerinde akustik konser vardı. Sabah yogası, düğüm teknikleri eğitimi, ebru atölyesi, toprak saksı boyama atölyesi, bez bebek/yastık boyama atölyesi, keçe kuzu yapım atölyesi, seramik kil hamurundan etkinlikler gibi birçok etkinlik program dâhilindeydi. Program harici olanlar ise sizin keyfinizin kahyasının arzu ettikleriydi; hamakta uyumak, hamakta sallanmak, kitap okumak, dergi okumak, kahve keyfi yapmak, orman içi koşu ve yürüyüş yapmak, çadır kurmak, arkadaş ortamınızla sohbet etmek…
Telaşe içinde bir saate veya birkaç saate sığdırmaya çalışmayıp, kapıdan uğrar bakar kaçarım diye düşünmeyip, miskinliğin gerçek anlamda dibine vurup fark etmeden tüm gününüzü yayılmacı bir hoşlukla geçirmeyi düşüyorsanız; burası size göre!
Daha fazlası için:
#bursahamakfestivali
Metin içinde geçen yazılar:
The Best Casino Slots Casinos In New York City - Mapyro
YanıtlaSilThe Best Casino Slots Casinos in 용인 출장샵 New York City. Find all the top casinos in New 경상남도 출장마사지 York City and other 목포 출장마사지 Where to Play Casinos 의왕 출장안마 in New York City? 김포 출장마사지