Bu sefer değişik bir kahvaltı yerindeyiz. Merkeze biraz uzak. Bursa-İzmir Yolu üzerinde 50. kmdeyiz, Karacabey ilçesi sınırlarındayız. İzmir istikametinde karşı şeritte tarafında kalan Uluabat Gölü'nün (okumak için üstünü tıklayınız) yakınlarındayız. Önceki gezilerden bildiğimiz Gölyazı (okumak için üstünü tıklayınız) ve Eski Karağaç (okumak için üstünü tıklayınız) Köylerini geçiyoruz. Biraz daha ilerliyoruz. İzmir’e gidiş yönünde olduğumuz için karşı şeritte olan giriş tabelasını kaçırmamaya çalışıyoruz. Burası içinde tavus kuşu, keklik, sülün gibi yaklaşık 50 farklı çeşitte 700 adet kuşun yaşadığı Uluabat Kuş Cenneti (üzerine tıklayarak web sayfasına ulaşabilirsiniz) adında bir yer. (2013'teki benzer tam yeri tam zamanı yazısı için tıklayınız: Manyas Kuş Cenneti)
Yer sahibi (Mustafa BİLGİÇ), 1974 yılında Karacabey'de 19 dönümlük bu arazine yerleşmiş, göçmen kuşlar için göç yolları üzerinde olan Uluabat Gölünde bu kuşların bilinçsiz avlanmalarının önüne geçmek için önce civardaki avcıları kovalamış kendi deyimiyle…
Zaman içinde kümesler, kafesler, piknik masaları, çim alanlar, ufak bahçeler yapmışlar. Bakmış pek önüne geçemiyor birer ikişer civardaki tarlaları alarak kendi alanını oluşturmuş. 30 yıl içinde de esi-çoluk çocuk-torun tombalak el birliğiyle bu tarlaları düzenleyerek kendi ufak alanlarını yaratmışlar ve buradan gecen kuşları korumaya almışlar.
Kuşların bakımları ile ilgili masrafları girişte alınan ücret ve çay servisinden karşılıyorlar. Yanınızda istediğiniz yiyeceğini serbest getirebiliyorsunuz. Masalardan birine geçiyorsunuz… Çay servisi geliyor size + kahvaltınızı yaparken etrafta gezinen sayısız tavus kuşunu besleyebiliyorsunuz.
Çayınızı yudumladıktan sonra, siz veya çocuğunuz salıncak keyfi yapabilirsiniz…
Bahçe içinde kuşlarla koşturabilirsiniz. Kümeslerde olan cins kuşları ve diğer türlere bakabilirsiniz…
Olsun diyebileceğim tek şey; cimlerin üzerinde gemi güvertesini anımsatan bez brandanın altında ahşap zeminle sınırlandırılmış pufuduk minderlerin olmasıydı… Nasıl keyfi olurdu hem de nasıl… Katmerli olurdu… Daha bir brunch havası ve ortamı olurdu, belki de isletme maliyeti değişirdi, çünkü hizmet gerekirdi… Bu haliyle de tadı çok güzeldi… Bir de krem rengi bez branda… yine krem rengi minderler… mmmmmmm…. Az buçuk rüzgar… tatil mi istiyorum yoksa beeeen!?
Sevgiler :)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder